23.07.2012

kısa, kısa ,kısalar- 2


-Küçükken izlenip rüya mı gerçek mi karıştırılıp hayal meyal hatırlanan filmler listesi Madde 8: Houdini.
Houdi'nin (ki Tony Curtis abidir) tehlikeli numaralarını
nefesimi tutup izlemiştim.Sanki buzulların altında rekor denemesi yapan,su dolu cam fanusa üstelik de eli kolu kilitli deli gömleği ile dalan benmişim gibi.Filmde bir de ruh çağırma sahnesi vardı yanlış hatırlamıyosam.
Pencerelerin kapanıp açıldığı,perdelerin uçuştuğu,korkarak izlediğim.
Ne güzel ne büyülü filmdi Houdini!

--Geçen sene bu gün ne yapmıştım gereksiz bilgiler veri tabanına göre geçen sene bugün
Fanny och Alexander -ki izlediğim ilk Ingmar Bergman filmidir- ve/veya The Romanovs: An Imperial Family
-Romanovy: Ventsenosnaya semya-izlemiş olabilirim.
Geçen sene bugününün iki gün öncesinde ise Mary Poppins'i izlediğimi net bir şekilde söyleyebiliyorum.
Ancak ondan sonraki günü hatırlayamıyorum ve hangi filmi izlediğim muamma.
Evet sabaha karşı bunu düşünüp uyuyamıyorum!

 
---"Melek senin adın neden melek" demişti bakkal amca.Her ekmek almaya gidişimizde kafa karıştırıcı zor sorular sorardı.
"meleklerin cinsiyeti yoktur ki.erkeklere neden melek ismi verilmiyo bunu düşün.Annenlere sor bakalım."
Sordum neden diye.Çünkü babanem istemiş.çünkü çok severmiş,kura çekmişler melek çıkmış.
"ee peki neden erkeklere de melek ismi verilmiyo,meleklerin cinsiyeti yokmuş ki" dedim..
"??%&!! "cevabını aldım.
Sonra epeyce bir süre ekmeği başka bakkaldan almak zorunda kaldım.
Sahi neden erkeklere melek ismi verilmiyodu.
Tamam buldum onlara rıdvan,cebrail ya da israfil gibi büyük önemli meleklerin ismi uygun görülmüş vakti zamanında.
Sonra o isimler erkek ismi olarak kazınmış hafızalara,erkeklere verilmiş.
Bir toplumun bakış açısı işte.Dinen doğru mudur değil midir bilmiyorum bakkal amca.


---- Looney Tunes kahramanlarının en iticilerinden Foghorn Leghorn adlı çok konuşan iri horozu hiç ama hiç sevmezdim.Hep onun düşmanı köpeğin tarafındaydım.Her zaman ona haddini bildirirdi köpekciğimiz.Bir de tam olarak ne olduğunu bilmediğim minik bir kuş cinsi tarafından yerden yere vurulurdu.Yukarda resmini gördüğünüz çok bilmiş civciv oğlu her zaman ona zor sorular sorardı.
Neyse neyse o zaman;
yaşasın Speedy Gonzales diyoruz. "yepa, yepa, yepa!
andele, andele!" diyerek uzaklaşıyoruz.




Hiç yorum yok: