Yazdıklarımı siliyomuşum öyle söylüyolar.Saçmalıkları yazarken iyi de yazdıktan sonra okuma kısmı benim için eziyet.Sonra hop diye siliveriyorum.Zaten blogu da kaç kere silmeye kalkışıp silememiştim.Bi gün sileceğimi bile bile birşeyler ekliyorum buraya.Öyle bir psikoloji işte,kendine zerre güvenmeyen insan tipi.
Neyse...
Aslında paylaşacağım muhteşem melodi için böyle bir girizgah yapmak istemezdim...
Hani bahsediyorum hep hayatıma fon müziği olmuş ve arada sırada ortaya çıkmayı bekleyen melodiler var diye.İşte onlardan biri bu ezgi,dinlediğim andan beri.
Öyle büyülü ki bir kere dinlemek bile kafanın içine yerleşip,hücrelerine işlemesi için yetip de artıyor.İçindeki hüzün o kadar derinki yaşanan acılara şahit olmuşsun gibi içindeki gözyaşlarını hissedebiliyosun.Ağlayan insanların hıçkırıklarını duyabiliyosun.
Öyle büyülü ki bir kere dinlemek bile kafanın içine yerleşip,hücrelerine işlemesi için yetip de artıyor.İçindeki hüzün o kadar derinki yaşanan acılara şahit olmuşsun gibi içindeki gözyaşlarını hissedebiliyosun.Ağlayan insanların hıçkırıklarını duyabiliyosun.
Aslında Özcan Alper daha önce de yapmıştı bunu.Sonbahar'ı izleyenler bilirler, finalde ,o tek sahne ve arkadaki ağıtın sarsıcı etkisi günlerce sürmüştü bünyede.İşte Gelecek Uzun Sürer filmi de bu bahsettiğim melodiyle son buldu ve sonundaki görsellikle birleştiğinde gerçekten yıkıcı bir etki bıraktı yine.Öyle ki film bitip yazılar çıktığında ve şarkı hala devam ederken koltuğa çakılı kalmışsın hissi.Omuzlarında bir yük var artık ve çıkamıyomuşsun gibi.Bilmiyorum amma da abarttın diyebilirsiniz ama gerçekten bendeki etkisi böyle oldu.Uzun zaman arayıp bulamamıştım,dün bulduğumdan beri dinledikçe dinlediğim o ezgi,o ağıt.
1 yorum:
Hocam muzik harika ya, allah razi olsun.
Yorum Gönder