Hayatımın en bitmek bilmez bayramıydı (!)
Cep telefonuna kestikleri kurbanın fotoğrafını çeken bir grup insan,zorla fotoğrafı gösterip kavurmaya yedirmeye çalıştılar.
Facebooktan onları engellediğimi anlayan bi takım uzaktan akraba bayram ziyareti adı altında kapımıza siyah çelenk bırakıp sessizce dağıldı.
-"Ee sizin çocuklarda bişey yok mu?
Biz,bizim 3 numarayı everdik,2 numaranın da süper bi işi var." diyen misafir görünümündeki insanların üstüne evimizin kadrolu hamam böceği Büdü'yü salmak üzereyken annem tarafından engellendim.Belirtmek isterim ki kendisi plastik bile olsa gerçek hamam böcekleri tarafından eğitilmiştir.
Uzun zamandır görüşemediğim ya da tamam kimi zaman bilerek ve isteyerek ektiğim arkadaşlarım tarafından sorgulanıp,gerçek hayat zırvaları dinleyip hayattan bi kez daha soğudum.Hiç biri de izlediğim filmlerle ilgilenmedi.En son erkek arkadaşlarından bahsederlerken sıkıntıdan baygınlık geçirmişim.
Gittiğim akraba ziyaretinden Leyla ile Mecnun'u izleyemeyeceğimi anlayınca herkes tıkınırken,kapının aralık olduğunu bi anda kaçıp eve kadar koştum.Çok şükür ki yetişebildim.İsmail Abi'yi gördüğüm anlarda,kabul ediyorum hayat bi ara bayram gibiydi.
Kavurma,kemik suyu çorba,parça etli nohut,kavurmalı pilavdan başka bişey pişmediğinden dört gün çay içip şekerlik içindeki yeni keşfim olan çikolin adlı şekerle beslendim.
Bayramın arkasından konuşmak gibi olmasın ama bittiği için seviniyorum.Yaşasın rutin günler ve hayal dünyamız!
3 yorum:
"...yaşasın rutin günler" ha? Hehe! :))
Yapay ve zoraki ritüeller olacağına olmasın daha iyi, haklısın.
Evet,bu saçmalık yazıdaki ana fikrimiz de buydu ,tebrikler Must. (:
Yorum Gönder