18.02.2014




Bu yazı öksürülerek yazılmıştır.Çünkü hastalık bitse bile öksürük biraz daha kalır ve en son o gider.Evde rahat öksürememek çok kötü,çünkü hemen doktora götürmeye çalışıyolar,burda rahat rahat öksürebiliyorum diye, arada titrek harfler görürseniz diye söyledim.

Haw bitti.Ama etkisi bitmedi,Arkanyadan tam olarak dönemedim.Jar'ı okuyuncada böyle olmuştu.Makam dağındaki hiç sonmeyen o lambanın oralarda bi yerlerde kalakalmıştım.Şimdi de bir köpek barındağından çıkamadım.Mikasa'yı oralarda bırakamadım.

Angst essen seele auf'u izledim.Saatlerdir açılış sahnesini buraya eklemek için uğraşıyorum ama yapamadım.Nasıl olmaz da olmaz internette olmaz.İçli arap müziği eşliğinde yağmurlu bir akşamda Emmi teyze, bir bardan içeri girer ve herkesin bakışları arasında masaya oturur...
Renkler,müzikle birlikte atmosfer çok etkileyiciydi,film de öyle. 

Her'de sesleri el yazısına dönüştüren bi program vardı.Keşke ama keşke kafamızdan geçenleri hemen o anda yazıya dönüştüren bir program olsaydı,hatta seslere bile.Konuşsana ya da yazsana salak dediğinizi duydum ama öyle değil.Konuşamadığımız ya da ağzımızdan harflerin çıkamadığı zamanlar için.İster istemez program bizim yerimize konuşsun diye.Neyse ben de şimdi tam anlatamadım.Tamam tamam böyle bir programa gerek yok :)


Hiç yorum yok: