23.09.2013


stewie ile biz çok sıkılmıştık.Benim gözüm çok kırmızıydı ve film bile izleyemiyorduk.Hüsamcık yoktu ve gelmesine günler vardı.
Bu şekilde günleri geçirdik.Öldürmeyen sıkıntı süründürüyordu...

Sonra bi yere gitmemiz gerektiğini söylediler.Ama buraya melek olarak giremezsin,buraya girmenin yazılı olmayan belli kuralları var dediler.Önce melek'i dolaba kitledik.Çünkü çok tantana yapıyordu.Sonra gitmeye mecbur olduğunu anladı ve dolaptan çıktı.Ancak bu kez de kolundaki bileklikleri çıkarmak istemedi.Oy birliği ile bilekliklere onay verildi.Kardeşim hemen işe koyuldu ve  kendi bildiği şekilde bir maske yaptı.Ortaya yine kendisi çıkmıştı.
Şimdi iki tane kardeşim vardı ya da ben aynaya baktığımda öyle görüyordum.
Tedirgindim,ama en çok da ilk kez giyeceğim ayakkabılar tedirgindi.Zaten sonra bu gergin bekleyişe dayanamayıp bağımsız hareket edeceklerini bildirip,özgürlüklerini ilan ettiler.

Gelmemiz gereken yere gelmiştik.Alakalı alakasız insanlar.Hepsi de kurallara göre giyinmişlerdi.
Bi çoğu diğer insanları süzüyordu.Hayır! hepsi birbirini süzüyordu.
Sanırım kurallara uygun giyinmeyenleri arıyolardı neyseki onlar bilekliklerimi farketmeden kalabalığa karışmıştım.
İhtimallerden zayıf ihtimal bir ihtimal vardı,belki de yoktu.
Sonuç:olumsuz.
Zaten tüm kapılar tutulmuştu.
Saatler geçti.Kurallara göre oyunlar oynandı.Ancak ben oyunları bilmiyordum.Bu yüzden köşede oturmama izin verdiler.
Kardeşim gülüyordu,biz de gülüyorduk...

Bir gün geçti.
Şimdi,gözüm hala biraz kırmızı,kardeşim evli.
Stewie kirli çamaşırı sepetinde.Kardeşimi özledim.Dünkü kostum tam karşımdaki kapıda asılı ve bana bakıyor.Bir film izledim.Falling down.Ve bir film indirdim.

Sanırım işten ayrılacağım.


Hiç yorum yok: