1.09.2011



Haşlanmış yumurta kokusu ve tahin helvası-ekmek ikilisi tadında ilkokul yılları...

Genelde öğlenciydim ve öğlenci olmanın bütün acayipliklerini yaşadım diyebilirim.
Yani aa yarın yaparım diyip , ertesi gün geç kalarak aceleye getirilmiş ödevler,
sabahçılar şen şakrak okuldan çıkarken okula yol almanın verdiği hüzün,
Kışsa ve hava kapalıysa gece eve gidiyormuş hissi,vs.
Tek iyi tarafı biraz fazla uyumaktı ki onlar gibi erken kalkmasam bile
sabahçı kardeşlerimle aynı saatte uyumak zorunda olmak avantaj sayılırsa.
Annemle öğlene kadar izlemek zorunda kaldığım ya da tamam bi kısmın bilerek ve isteyerek izlediğim diziler var bir de.Okula ferhunda hanımlar ,manuela ve bir takım marialı dizileri izleyip gitmek benim ve diğer öğlencilerin kaderiydi.O derece ki sınıfta dizilerin akıbetini konuşanlar bile vardılar.
Düşünsenize 4.sınıftasınız ve gündeminiz Ferhunde Hanımlar'da ki meftune ile şukufe ve onların pekte Ankaralılara benzemeyen acayip şiveleri :)
Tamam bu konuyu hiç konuşmadık ama şimdi düşünüyorum da sahiden  onlar niye öyle acayip konuşurlardı ki...
neyse,
Okulu asmak biz öğlenciler için imkansızdır sonra.
Hastaysan sabaha iyileşme ihtimalin varken,hastaneye de yine sabahtan gidebilir ve okul vaktine yetişebilirsin.
Dahası anne ile birlikte gidilemeyen ev oturmaları kaçırılan,pasta,börek ve çörekleri saymıyorum .
Böyle sen okuldayken her şey olup bitmiş ve bişeyleri fena halde kaçırmışsın hissi.Çok feci!

Herşeye rağmen ilkokul yılları süperdir.Yani,hiç bir zaman unutmayacağın öğretmen ve arkadaşların hep aklının bir köşesinde hatırlanmayı beklerler.
O yıllara dair ıvır zıvır bir sürü ayrıntı da kafam da...
çöp kutusu başında kalem açarken yapılan sohbetler,
Bayram önceleri elişi kağıtlarıyla sınıfı süsleme çabaları...
Beslenme arasında ellerden bulaşan kırmızı kalem aromalı pembe renk haşlanmış yumurta tadı,
eski meyvesuyu şişesine konulmuş ve tadını hala muhafaza eden su şişelerimiz,en iyi kusmuk temizleyicisi talaş falan.
Yeni sayısı dağıtılan derginin heyecanı ile yeni öğrenilen şarkının mutluluğu.Ama bazen moda olan sanatçıların acayip şarkıları da söylenirdi ve müzik dersleri çekilmez bir hal alabilirdi üstelik isminiz melekse ve sınıftan biri müzik dersinde ısrarla "hadi hadi meleğim"
şarkısını üstelik tahtaya çıkıp söylüyosa ve bütün sınıf kafasını çevirip size bakıyosa... :|
 
Bütün bu abuklukları hatırlama nedenimse onca yıl sonra bulduğum değişmez sıra arkadaşımın ta kendisi oldu.
Büyümüş ,evlenmiş şipşirin bir oğlu olmuş,koskocaman anne olmuş ve en önemlisi beni unutmayıp aramış bulmuş.Hatıra defterimden fırlamış gibi,geçmişe dair eksik bi parçayı bulmuşum gibi.:)

6 yorum:

Must. dedi ki...

80-90'larda çocuk olmak.. Öğlenci olmanın tek iyi yanı, He-man, Kaptan Tusubasa, Susam Sokağı ve Ninja Kaplumbağalar izlendikten sonra okula gidebilmekti. Onun dışında bi faydasını görmedik. Alternatif Güney Amerika dizilerini hatırlamak kabus gibi bu arada.

Mary Daisy Dinkle dedi ki...

Evet,bizim mis gibi çizgi filmlerimiz vardı.(: 80'lerde doğduğum ve 90 'larda çocuk olduğum için mutluyum.Şimdiki çocukları gördükçe hem de tam zamanında doğmuşum diyorum,2000'lerde doğmak istemezdim.

GOKHAN dedi ki...

Zaten 2000 de doğulur mu, araba modeli gibi ne o öyle, Top Ali vs. okumaktansa Ayşegülle Cin Ali'yi tercih ederim bir de.

Mary Daisy Dinkle dedi ki...

Ben 1.sınıfta cin Ali ile okumayı öğrenmiştim.Cin Ali oyun bahçesinde,Cin Ali'nin kınalı kuzusu,cin ali ve berber fil vs.resimleri bile hatırlayabiliyorum hala...2000'lerde doğmak berbattır.net :) o değilde bu pembe haşlanmış yumurta iğrençliği sadece bana ait bir iğrençlikmiş sanırım :P

GOKHAN dedi ki...

Ben yumurta yemediğim için, sıkıntı teşkil etmiyor, hali ile dikkatimi de celbetmiyor.

gölge dedi ki...

Öyle bir şansım ne yazık ki hiç olmadı, okul hayatımın tüm seneleri sabahçı olarak geçti ve hatta üniversite de bile ilk iki dersim dolu ondan sonra 4 saatin boş olduğu günlerim vardı. O yüzden Pazarları bile herkes mışıl mışıl uyurken sabahın köründe kalkarım :)