3.07.2011



...Her zamanki yerimizde oturmuş etrafı incelerken kapıda Zeki Demirkubuz belirdi.
Kalabalık kafede boş masa arıyordu ve yanımızdaki masa bomboş O'nu bekliyodu.
Etrafa bi göz attıktan sonra,
Bingo!
Evet oraya oturuverdi işte.Ünlü yönetmen yanıbaşımızda çay içiyodu şimdi.
Az sonra Mete Çubukçu teşrif etti mekana ve dosdoğru Zeki Demirkubuz'un yanına, dolayısıyla yanıbaşımıza.
Etraf bi anda ünlülerle dolmuştu sanki.Biz bi umut Tarık Hoca'nın izini sürerken hoca aramasın mı üstelik.
off tamam dedim şimdi gelicek ve yan masayla birlikte muhteşem bi sohbetin şahitleri olucaz.
Acaba gelecek mi,heyecan hat safhada.
Sonra kafenin uzak köşelerinin birinde- ufukta- Ufuk Bayraktar belirdi.
işte tam o sırada uyanmışım diyeceğimi sanıyosanız yanılıyosunuz çünkü bütün bunlar gerçekti.:)
Yani dün Cihangirdeki film teslimatı kafesinde cereyan etti.
Tarık Hoca bizi teğet geçse de -ki işlerinden ve yoğunluğundan dolayı -yine de olağan dışı bi cumartesiydi .

Sonra Cihangir Camii vardı bir de bak,süpriz gibi insanın karşısına çıkan boğazla birlikte...
Cemaati bi hayli az olduğundan biraz boynu bükük dursa da Boğaz'ın arkadaşlık ettiği ve üstelik
kıblesi denize doğru olan O camiye gidip,muhteşem manzarasını seyreyleyin kesinlikle.
Ayrıca namaz kılıp,dua edebilir ve hatta bahçesinde kitap da okuyabilirsiniz :)



Hiç yorum yok: