21.10.2013



bu gif burada gülsün.

Bir filme giderken mezarlıkta yolunuzu kaybediyosanız,yolu gösteren amca birden ortadan yok oluyosa,tiyatroyu bulup,zamanında yetişip filme girecekken kapıdaki görevli abla ısrarla ikinci bilet mailini soruyosa,eve dönüş yolunda üstelik tam kapıya gelmişken bir arabayla burun buruna gelip kaza atlatıyosanız, bu gittiğiniz film ancak Onur Ünlü filmi olabilir.Ve zaten onun filminde rastlayabiliriz süper güçleri olan Cemal'le Yasemin'e...

Mezarlık dahil film çok ama çok güzeldi.
Zaten bu yüzden akla Beş Şehir'i getirdi.Eve gelip izlendi.Sonra tekrar en başa hop Yozgat Blues'a kadar getirdi.
Ben filmler arası gelgit yaparken bir de Cecilia çıktı karşıma.
Cecilia mutsuz ve umutsuz.Tek yaptığı ilk fırsatta sinemaya gitmek,film izlemek ve film izlemek.


The Purple Rose Of Cairo'yu izlemeye beşinci gidişinde olağanüstü şeyler oluyor ve
filmdeki karakter Tom Baxter ,perdeden çıkıp Cecilia'nın yanına geliyor.Filmdeki diğer karakterler dahil salondaki herkesin şaşkın bakışları arasında salondan ayrılıyolar birlikte...Sonra mı sonra gerçekle hayal birbirine karışıyor ve hatta bi ara Cecilia Tom'la filmin içine bile giriyor. Ve sonunda Cecilia gerçek dünya ve hayal arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyor.
Yani yani The Purple Rose of Cairo'yu mutlaka izlemelisiniz.Kim bilir belki olağanüstü şeyler bile olabilir.
Mreyte ya Mreyte'yi de dineyin. Ama tüm zorlukları aşıp Sen Aydınlatırsın Geceyi mutlaka izleyin.

13.10.2013




Başıma bunların geleceğini bilemezdim.Yani bir çizgi film kahramanıydım sonuçta.Yüksek bir binadan atlasam bile bir bulutun üstüne düşüp paçayı sıyırabilirdim.
Bir brandaya takılıp geri zıplardım.
Asfalta çakılıp hemzemin olsam bile ayağa kalkabilirdim.
Coyote gibi işte.
Süper kahramanlık yapabilirdim.
Görünmez olur,zamanı durdurabilirdim.İnsanların ya da bazı insanların tamam sadece tek bir insanın düşüncelerini okusam da yeterdi.
(Süper kahramanlar güçlerini bazen kendileri için de kullanabilmeliler ama değil mi)
Evet bir çizgi filmdim ama işler hiç de öyle olmadı.
Süper güçlerim yoktu.
O yüksek yerden atlayıp zemine çakıldım.Ancak ayağa kalkamadığım yetmediği gibi ölmemiştim de.
Şanslı olsaydım ruhum bedenimden ayrılırdı ve bir melek tarafından bulutların üstündeki çizgi film cennetine götürülebilirdim.
Sonra da bir alarm sesiyle rüyadan uyanabilirdim mesela.
Ya da bana bir şans daha vermelerini ister geri dönerdim.
Olmadı işte.
Siz hiç beyoğlu göz hastanesine kaldırılan bir çizgi film kahramanı gördünüz mü?

12.10.2013



Ailede Adile Naşit rolleriyle tanıdığımız babanem, kolu kırıldığında kendine tek kollu Kimble demişti.İyi ama bu kimble da kimdi? 

Yaptığımız araştırmalara göre Kimble, Kaçak adlı filmin başrolündeki kaçaktı. Kimble'ın kaçak olmak dışında kolu da kırık mıydı bilmiyoruz ama babanem bu ismi unutmamıştı. 
ve bu her şeyi açıklıyor,babanemin de kahramanları vardı ve ben hastanede karışmamıştım.

p.s. görselin yazıyla ilgisi bulunmamaktadır.

p.p.s.görselin yazıyla Harrison ford dışında ilgisi bulunmamaktadır.Harrison ford kaçak ı oynayan kimble'dir ama yine de alakasız görsel çünkü yukarıda ki kare benim en sevdiğim indiana filmi, Indiana Jones and the Temple of Doom'dandır.

11.10.2013



Aslında daha ilk gün -500 t ile eve dönerken -nasıl olsa da ayrılsam dediğim bir iş için 1 sene.
Ayrılabilmek için ameliyat olmak zorunda kalmışım gibi görünebilir,tamam! böyle bir amaç da taşımış olabilirim ama bu işin en büyük katkısı ameliyatı hızlandırması.

Buna rağmen ve işi bırakmaya gittiğimde bile çalıştırmaya çalıştıklarını düşünürsek ,yine de ayrılabilmek,elemanın çoktan bulunmuş olması ve bulunan elemanın işi çok sevmesi hemen öğrenmesi,
daha ilk haftada masaya yerleşmesi büyük şans.

-kız koltuğundan bir an bile kalkmıyor-

Kırmızı gözlerle,rapor sonrası istifa dönüşü.Müşterilere karşı kalemlerle kuşattığım korunaklı masam her türlü tehlikeye açılmış.
Söktüğüm uğur böceği yerine takılmış.
Jack Skellington çıkartmam ve mezar taşı sökülmüş,sid kenara atılmış-neyse ki manny hala bende-
mary&max'li duvar kağıdının yerinde manzara resmi.
Fırat'lı bardak altlığım diğer masada sürgünde.
arşiv film listesi hala masaüstünde,silmemiş silmedim.
bazı karikatürlerin,çizgifilmsilerin olduğu melek dosyası da öyle.
Kaşla göz arası yer imlerinden blogumu sildim.
Zaten amacıma ulaşmıştım, blogumu görmeleri gerekmiyor.
(Yer imlerinde kahve falı sayfası.Bilmem kim ablaya kahve fincanının fotoğrafını çekip gönder,falını mailine gelsin temalı.
yaptılar ve inandılar.)
Olay mahalinden ayrılma vakti.Bir tuhafın yerine bir normal insan.
Koşa koşa uzaklaştım.Evde hüsam ve filmler beni beklerdi...