tag:blogger.com,1999:blog-5740973202527077030.post3700609481157008063..comments2023-10-18T12:52:11.045-07:00Comments on Away from the sun: Mary Daisy Dinklehttp://www.blogger.com/profile/14005685801226224691noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-5740973202527077030.post-92180811169703903602011-12-04T02:47:22.290-08:002011-12-04T02:47:22.290-08:00Hep kurtulabileceklerini umut ettim.Cepheden kaçac...Hep kurtulabileceklerini umut ettim.Cepheden kaçacak ve annelerinin yanına döneceklerdi...ama her şey o kadar kötü gitmeye başladı ki abiyle birlikte çıldırmamak mümkün değil.Nişanlısının öldüğü o sahne perişan ediciydi.Hep kendimi abinin ve kardeşin yerine koyup onların açısından bakmaya çalıştım.Yıpratıcıydı.Ve son sahne öldürücü vuruşu yaptı...beni en çok ağlatan film ünvanını kazandı.Kore sinemasının bir numarası Welcome to Dongmakgol'dü benim için bu filmden sonra değişti.Mary Daisy Dinklehttps://www.blogger.com/profile/14005685801226224691noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5740973202527077030.post-4276344515120477382011-12-03T16:40:32.526-08:002011-12-03T16:40:32.526-08:00film boyunca kaç yerde ağladım hatırlamıyorum. ya ...film boyunca kaç yerde ağladım hatırlamıyorum. ya da gözyaşım hiç kurudu mu bilmiyorum? desem daha doğru olur. izlediğim zaman abim askerdeydi belki onun da etkisiyle öyle bir içselleştirdim ki bu filmi ben. çok derin. dipsiz bir acı var filmde. abinin son sahnedeki delirmiş yüzü... ilk askere alınışları...nişanlısının ölümü...<br /><br />Geri dönüp ayakkabıları bitireceğim demiştin. Burada ne işin var? Senin dönmeni o kadar bekledim ki! Neden sözünü tutmadın?<br />Bana söz vermiştin! Söz vermiştin bana.50 yıl bekledim.Bütün bu zamanıseni görmek için geçirdim...evvahhttps://www.blogger.com/profile/12227550294737212904noreply@blogger.com